-
1 satış fiyatı
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > satış fiyatı
-
2 satış
прода́жа (ж)* * *прода́жа, распрода́жаsatışa çıkmak — вы́ставить на прода́жу
satış yapmak — продава́ть
satış fiyatı — прода́жная цена́
kredi ile satış — прода́жа в креди́т
taksitle satış — прода́жа в рассро́чку
tenzilâtlı satış — распрода́жа, прода́жа по сни́женным це́нам
-
3 fiyat
цена, стоимость- alım fiyatı
- birim fiyatı
- düşük fiyat
- götürü fiyat
- maliyet fiyatı
- perakende fiyat
- piyasa fiyatı
- sabit fiyat
- satın alma fiyatı
- satış fiyatı
- teklif fiyatı
- toptan fiyatİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > fiyat
-
4 fiyat
цена́ (ж)* * *цена́, сто́имостьfiyat ayarlamak — устана́вливать це́ны
fiyat biçmek — оце́нивать, назнача́ть це́ну
fiyat dondurmak — замора́живать це́ны
fiyat düşürmek — снижа́ть це́ны
fiyat endeksi — и́ндекс цен
fiyat indirimi / indirme — ски́дка [в цене́]; уце́нка
fiyat kırmak — снижа́ть / сбива́ть це́ну
asgarî fiyat — минима́льная цена́
azamî fiyat — максима́льная цена́
carı fiyat — существу́ющие це́ны
maliyet fiyatı — себесто́имость
perakende fiyat — ро́зничная цена́
sabit fiyatlar — твёрдые це́ны
[satın] alma fiyatı — заку́почные це́ны
satış fiyatı — прода́жная / отпускна́я цена́
toptan fiyat — опто́вая цена́
yarı fiyat[ın]a — за полцены́
yok fiyat[ın]a — за бесце́нок
См. также в других словарях:
satış fiyatı — is., tic. Satılan malın ücreti, satış bedeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
satış — is., tic. Satıcı ile alıcı arasında yapılan ve bir malın alıcıya verilmesi ve bunun karşılığında bir fiyat, bir değer alınması yoluyla yapılan işlem, satım Satış işinin güçlüğünü orada iyice öğrendim. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler satış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
satış bedeli — is., tic. Satış fiyatı … Çağatay Osmanlı Sözlük
taban fiyatı — is., tic. Bir mala, resmî kuruluşlarca konulan fiyatın en alt sınırı, en düşük satış bedeli … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiyat — is., Ar. fīˀāt 1) Alım veya satımda bir şeyin para karşılığındaki değeri, eder, paha Birkaç ev döşettiğim için mobilya fiyatlarından pek iyi anlarım. Ö. Seyfettin 2) ekon. Bir mal veya iş gücü için uygun görülen para karşılığı 3) ekon. Bir değer… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâr — is., Far. kār 1) Alışveriş işlerinin sağladığı para kazancı 2) İş 3) mec. Yarar, fayda Bundan benim hiçbir kârım yok. 4) ekon. Üretim faktörlerinden biri olan girişimcinin üretimden aldığı pay 5) tic. Maliyet fiyatıyla satış fiyatı arasındaki… … Çağatay Osmanlı Sözlük